Kaymakam Mustafa Güler Özel Adem Ceylan Final Teknik Koleji’nde Bayrak Töreninde
13.12.2021
Her hafta pazartesi günü farklı bir okulda düzenlenen bayrak töreni bu hafta Özel Adem Ceylan Final Teknik Koleji’nde gerçekleşti.
Bayrak Törenine Kaymakam Mustafa Güler, Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Çelik, İş insanı Adem Ceylan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Şener Doğan ve Özel Adem Ceylan Final Teknik Koleji Genel Müdürü Oğuzhan Ceylan katılım sağladı.
Öğrencilere 'İyi dersler ve başarılar' dileğinde bulunan Kaymakam Güler, öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada;
“Değerli okul müdürümüz, öğretmenlerimiz, istikbalimiz, geleceğimiz, sevgili gençlerimiz, hepinize hayırlı sabahlar diliyor, en içten, en kalbi duygularımla sizleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum.
İlk kez bir Özel Mesleki Teknik Anadolu Lisesinde bayrak törenine katılıyoruz. Bundan sonra diğer özel okullara da katılmaya çalışacağız. Burası gerçekten katılmamızı hak eden, çok yüksek nitelikli bir okul. Sizler çok şanslısınız. Bir Özel Mesleki Teknik Anadolu Lisesinde hiç para vermeden öğrenim görüyorsunuz. Devlet sizin özel okul katkı payınızı okulumuza ödemektedir. Sizlerde bunun karşılığında derslerinize en iyi şekilde hazırlanacak iyi bir meslek sahibi olacaksınız.
Meslek Liseleri artık Türkiye'nin temel meselesi, memleket meselesi oldu. Sizler şuan ara eleman yetiştiren değil ana eleman yetiştiren bir okuldasınız ve sanayinin kalbindesiniz yani bu okulun çok vasıfları ve imkânları var. Açıkçası Gebze’de bu nitelikte başka bir okul yok. Bu donanımda yapısı çevresi ve laboratuvarıyla mükemmel okul.
Dolayısıyla anneleriniz, babalarınız, öğretmenleriniz ve bizler sizden çok şey bekliyoruz. Öncelikle kendinize faydanızın olması lazım. İnsanın kendisine faydası olmadan memleketine, ailesine faydasının olma şansı yok. Hani güzel bir söz var "Vatanını en çok seven, görevini işini en iyi yapandır."
Memleketimizi seviyorsak canla başla çalışacağız. Bir üretim mekanizması içerisinde bizler de üreteceğiz yani biz burada okuyup eğitim aldıktan sonra kullandığımız teknolojiyi satın alan değil üreten birer birey olacağız. Örneğin cep telefonu satın alan değil, onun özelliklerini bilen iyi kullanan insandan öte onu imal eden, üreten, programlayan, ona yeni aplikasyonlar, yeni programlar katan birer yazılımcı veya tasarımcı olacağız. Ülkenin kalkınmasında ben de varım diyeceğiz. Asıl milliyetçilik, vatanperverlik budur. Biz 82 milyon Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı olarak birbirimizi çok seveceğiz. Düşüncesi, yaşam tarzı ve hayat felsefesi ne olur olsun birbirimize katlanmak zorundayız. Bu vatana ihanet eden, bölmeye çalışan, dışarıya peşkeş çeken, emperyalist güçlerin emellerine hizmet edenleri ve onların destekçilerini sevmeyeceğiz. Memleketimizin taşı, toprağı şehit kanlarıyla sulanmıştır.
Bulunduğumuz jeopolitik konum çok riskli bir bölge. Bugün dost olduğunuz ülke yarın bakıyorsunuz çıkar ilişkisinden dolayı karşınıza çıkabiliyor. Dolayısıyla biz bu coğrafyada ayakta durmak zorundayız. Biz Cihan İmparatorluğu'nun bakiyesiyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde bir ülke olduk. Oysa bizim gönül bağımız çok geniş. Balkanlara ve Kafkaslara gittiğimizde bize olan saygıyı sevgiyi görüyoruz. Ortadoğu'da Türkiye kalkındıkça, güçlendikçe ve batıya direndikçe onların gözlerinin içi parlıyor. Onlar bizden çok ümitli, çok şey bekliyorlar batıda bunu biliyor.
Avrupa'sı Amerika'sı onlar da her fırsatta bizim ayağımızı kaydırmaya çalışıyorlar. Bakın zaman zaman darbeler ile zaman zaman kardeş kavgası çıkararak Türkiye'yi bölmek parçalamak ve küçük lokmalar ile yutmak istiyorlar. Bu oyunları görmemiz lazım ve bunun karşısında vatanını, bayrağını seven vatanın her karışı için gerektiği zaman şehit olmaya hazır bir anlayışa sahip olmalıyız. Hani Atatürk diyor ya “Yalnız tek bir şeye ihtiyacımız vardır, çalışkan olmak.” Eğer çok çalışmazsak ülke olarak geride kalırız. Eğer geride kalırsak batı bizi her zaman kullanır. Bugün çok şükür Libya'da Akdeniz'de Azerbaycan'da bizim İHA ve SİHA’larımız ile yaptıklarımıza tüm dünya gıpta ile bakıyor. Sizlerde İHA ve SİHA üreten gençler olacaksınız. İşte o zaman sizlerde bu vatanı çok sevdiğinizi yaptığınız iş ile ortaya koymuş olacaksınız.
Gençler çok heyecanlılar, çok çabuk kızıp kavga edebiliyorlar. Bakın çocuklar; kavganın size, bize hatta bu ülkeye faydası yok. Kavga etme zamanı değil birbirinize destek olma zamanı. Birbirinizi kıracak sözleri kullanmayın dil yarası ağır olur. Birbirinizi sevip, değer verin. Birbirinize güzel sözlerle ikaz edin. Kavgayla ne bugün ne de gelecekte hiç bir sorunu çözme şansına sahip değilsiniz. O yüzden aranızdaki sorunları konuşarak çözmeye çalışın.
Size tavsiyem çok çalışın ve çok kitap okuyun. Kitap okumak sizin ufkunuzu geliştirir. Önümüzdeki yıllarda gireceğiniz sınavlarda başarılı olmanızı sağlar. Kitap okumak çok faydalıdır anlama kabiliyetinizi geliştirir. Mutlaka haftada bir kitap bitirin. Bir yabancı dili çok iyi bilin. Kullandığınız makinelerin her biri yabancı dil ile çalışıyor. Bilmezseniz bu makineleri, bilgisayardaki programları kullanma şansına sahip olamazsınız. Dolayısıyla yine Atatürk'ün bir sözü ile konuşmamı bitirmek istiyorum "Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdur." Dolayısıyla sizlerden çok şey bekliyoruz. Devraldığınız bayrağı sizler çok daha ileriye götüreceksiniz. Hepinize derslerinizde başarılar diliyorum. Allah'a emanet olun.”
Öğrencilerle birlikte İstiklal Marşı'nı okuyan Kaymakam Mustafa Güler ve beraberindeki heyet, daha sonra öğretmenlerle bir araya gelerek, öğrencilere rol model olmalarını ve milli, manevi değerleri anlatmalarını istedi. Daha sonra sınıfları gezerek öğrencilere tavsiye ve nasihatlerde bulunan Kaymakam Güler ve protokol akabinde okuldan ayrıldı.
